Asrın Keleş yazdı: Türkiye'nin 'görünmez işçileri’
Çalışma şartlarının oldukça ağır olduğu tarım işçiliğinde iş kazaları da çok sık yaşanıyor. İş cinayeti rakamlarında ilk üç sektörün önde olduğunu belirtmek ve bunları da ‘tarım ve orman, inşaat ve yol, sağlık ve sosyal hizmetler iş kolları’ olarak açıklamalı.

Sayıları yüz binlerle ifade edilen mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin sorunları her yaz, hasat mevsiminde gündeme geliyor. Ancak çalışma ve yaşam koşulları, çocukların eğitim sorunları, sağlık hizmetleri gibi konularda yıl 2022 olmasına rağmen hiçbir iyileşme sağlanmadı.
Mevsimlik tarım işçileri, farklı ürünlerin üretim aşamalarını takiben ülke içinde yaklaşık on aya yayılan bir zaman boyunca gezici olarak çalışıyor. Kalkınma Atölyesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün hazırladığı “Virüs mü, yoksulluk mu?” başlıklı rapora göre, salgın ve salgını önlemeye yönelik tedbir kararları özellikle mevsimlik gezici tarım işçileri ve onların çocuklarının istihdam edildiği ürünleri ve farklı coğrafyalardaki üretim süreçlerini etkilemeye başladı.
Rapora göre mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşulları temel insani haklardan ve yaşam biçimlerinden uzak devam ediyor. İşçiler çalışmak için gittikleri illerde genellikle çalıştıkları tarla ve bahçelere en yakın kırsal alanlarda, kendi imkânlarıyla kurdukları geçici çadır yerleşimlerinde konaklıyor.
Özellikle ana yol ve sulama kanalı çevresine kurulan çadır alanları çocuklar açısından önemli riskler oluşturuyor. Elektrik kullanımı sınırlı, temiz suya erişim problemli ve güvenlik açısından aydınlatma ise neredeyse hiç bulunmuyor.
Mevsimlik tarım işçilerinin yoksullukları kalıcı hale geliyor
Mevsimlik İşçi Göçü Ağı’nın Mayıs 2021’de yayınladığı durum raporunda, mevsimlik gezici tarım işçilerinin sayısı, aileleri ile birlikte bir milyon civarında tahmin ediliyor. Mevsimlik gezici tarım işçileri yılın belirli dönemlerinde evlerini terk ederek çoluk çocuk kısa veya uzun süreyle tarlalarda, bahçelerde çalışarak geçimlerini sağlıyorlar. Soğuk sıcak demeden kendi kurdukları çadırlarda yağmurun, tozun, sineklerin içinde zor koşullarda yaşıyorlar. Zaman zaman elektrikleri olmuyor ve ovanın ortasında adeta ıssızlığı yaşıyorlar. Genellikle çocukları okuldan erken ayrılıyor, memleketlerine döndüklerinde de okula geç katılıyorlar. Eğitimlerini tamamlamaları da çok zor oluyor. Ailenin yoksulluk döngüsü böylece sürüp gidiyor ve kalıcı hale geliyor.
En çok can kaybı tarım ve orman işçiliğinde
Çalışma şartlarının oldukça ağır olduğu tarım işçiliğinde iş kazaları da çok sık yaşanıyor. İş cinayeti rakamlarında ilk üç sektörün önde olduğunu belirtmek ve bunları da ‘tarım ve orman, inşaat ve yol, sağlık ve sosyal hizmetler iş kolları’ olarak açıklamalı. Verilere göre; 2021 yılında 442 (224’ü çiftçi-218’i işçi) tarım ve orman işçisi yaşamını yitirdi. Ölümlerin sebeplerinin başında trafik kazaları yer alırken; diğer sebepler ise Covit-19 ve zehirlenme. 2022 yılının ilk 7 ayında yerel ve ulusal basına yansıyan 12 kazada 17 mevsimlik tarım işçisi yaşamını yitirdi, 120 kişi de yaralandı.
Sorunlar çok ama çözüm için ne siyasiler ne de yetkililer ortada yok!
Tüm yetkili organlar, mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu yerlerde eğitim ve sosyal faaliyetleri ile işçilerin temel ihtiyaçlarını giderebilecek ortak kullanım alanları için, emniyetli, ekonomik, estetik, fonksiyonel, prefabrik veya betonarme, çelik iskeletli yeterli büyüklükte bina ile elektriği, suyu, kanalizasyonu bulunan geçici yerleşim alanları oluşturmakla yükümlü kılınıyor.
Ayrıca;
- Geçici yerleşim alanları, olumsuzluklardan, doğa olaylarından etkilenmeyecek, yol ve altyapı hizmetlerinin kolaylıkla sağlanacağı, işçi sayısına uygun büyüklükte Hazine taşınmazlarından seçilecek.
- Geçici yerleşim alanlarına su ve elektrik verilmesine ilişkin abonelik ve kullanım bedelleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan İl Özel İdaresi bütçesine aktarılacak.
- Belediyeler ve il özel idareleri, haşerelere karşı ilaçlama ve temiz içme suyunu karşılayacak.
- İl sağlık müdürlükleri, sağlık hizmeti götürecek, sağlık personeli yoğunlaştırılacak, bilgiler METİP* sistemine aktarılacak.
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, il müdürlükleri aracılığıyla yaşlı, çocuk ve engelliye hizmet götürecek; çocuk gelişim uzmanları, çocuklara eğitim ve bakım hizmetleri sunacak.
- MEB, 2016/5 sayılı iç genelge hükümlerini uygulayacak, okul kıyafetleri, malzemeleri, sosyal yardım ve dayanışma vakıfları tarafından sağlanacak, kayıtlar METİP’e aktarılacak.
- İl müftülükleri, işçilerin, ailelerin inanç ve ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak.
- İş Kur, halk eğitim merkezleri, mesleki eğitim merkezleri, mevsimlik tarım işçilerine eğitim, meslek edindirme kursları düzenleyecek.
- Özel istihdam Büroları ve kayıtlı tarım aracıları vasıtasıyla istihdam teşvik edilecek.
- Valiliklerce, il düzeyinde alınacak önlemler; ilan edilecek, gözlenecek, denetlenecek, idari ve cezai yaptırım uygulanacak.
- Göç veren illerde işçilere ve tarım aracılarına, göç alan illerde ise işverenlere ve yöre halkına bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılacak.
- Eylem planında ilk önce, geçici yerleşim alanlarının oluşturulmasına yer verilecek.
- Yapılacak harcamaların finans kaynağı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İl Özel İdareleri, Belediyeler ile Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakfı olacak.
*Mevsimlik Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Projesi