SVT'deki Erdoğan videosu İsveç'in NATO sürecini etkiler mi?

İsveç Devlet Televizyonu’nda (SVT) geçtiğimiz günlerde komedyen Kadir Meral’in sunumuyla yayınlanan mizah programına dair tartışmalar devam ediyor. Sosyal medyada söz konusu programın İsveç’in NATO üyelik sürecine zarar verebileceğine dair görüşler bulunsa da konunun ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yaygın olarak ifade ediliyor.

Ahmet Tirej Kaya


Gazete İsveç - SVT’de ‘İsveççe Haberler’ adı ile yayınlanan programın bir kısmında Kristoffer Ahonen Appelquist, yerini Kürt komedyen ve yazar Kadir Meral’e bıraktı. ‘Kürtçe Haberler’ adı ile yayınlanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı konu alan program birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Appelquist’in sunduğu program SVT’deki mizah programlarından yalnızca birisi ve burada İsveç Başbakanı ile diğer ülke liderleri başta olmak üzere herkese yönelik mizah ve siyasi hiciv yapılabiliyor. Diğer çok bilinen mizah programlarından birisi de ‘Herr Talman’. Burada da İsveç’teki siyasi liderleri canlandıran kuklalarla politik hiciv yapılıyor. İsveç’te çok yaygın olan ve ifade özgürlüğünün bir parçası olarak değerlendirilen içeriklerden biri olan söz konusu program Türkiye’deki bazı medya organları ve sosyal medya kullanıcıları tarafından tepkiyle karşılandı.

‘MİZAH KÜLTÜRELDİR’

İktidara yakın medya tarafından ‘terörist’ olmakla suçlanan Kadir Meral İsveç’te komedyen ve yazar olarak tanınıyor. Babasının politik nedenlerle İsveç’e gelmesinin ardından 1991 yılında 14 yaşındayken kendisi de buraya yerleşen Meral, 15 yıl lise öğretmenliği yaptı. Şu an entegrasyon konularında konferanslar veren, stand up gösterileri düzenleyen ve Kungälvs-Posten adlı internet sitesinde yazarlık yapan Meral’in ayrıca 2019 ve 2021 yıllarında yayınlanmış iki kitabı bulunuyor.

Konuyla ilgili Dagens Nyheter adlı gazeteye konuşan Meral, programın kızgınlıklara neden olmasına ve ‘terörist’ olarak suçlanmasına şaşırmadığını belirtti. Meral, Kungälvs-Posten’e yaptığı açıklamada ise mizahın kültürel olduğunu ve bu programın İsveçli seyirciler için yapıldığını ifade ederek, bazı içeriklerin bir ülkeye uygunken başka bir ülkede uygun bulunamayabileceğini ve bu programın Türkiye’deki bazı çevreler için böyle olmasını anladığını ifade etti.

Kadir Meral Instagram hesabından yaptığı açıklamada ise, mizahın en hassas konulardan biri olduğunu, kültürlere göre farklı anlaşılabileceğini belirterek insanların yaptığı program konusunda farklı düşünmesini anladığını ama kendisine yönelik tehditleri ise kabul etmediğini kaydetti. Açıklamada, Türkiye’deki insanları ve buradaki kültürü sevdiğini söyleyen Meral, “Aynı zamanda Türkiye’de insan hakları konusunda büyük eksiklikler olduğunu reddedemeyiz. Bunu daha önce defalarca eleştirdim. Türklerin, Kürtlerin ve diğer farklı dini ve etnik azınlıkların aynı haklarla ve aynı değerde yaşayabildiği bir Türkiye’yi sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

‘İSVEÇ HÜKÜMETİ PROGRAMIN ZAMANLAMASINDAN MEMNUN OLMAYABİLİR’

Aftonbladet gazetesi yazarlarından Lena Mellin konuyla ilgili kaleme aldığı yazısında, “NATO görüşmelerinde iki ayrı dünya buluşuyor. Onlar bizi anlamıyor. Biz onları anlamakta büyük sorun yaşıyoruz” diyerek ifade özgürlüğü vurgusu yaptı. Mellin yazısında söz konusu programın ardından verilen tepkilerin, NATO adaylık sürecinin gecikebileceğini gösterdiğini belirtti.

İsveç’in dün Türkiye ile gerçekleştirdiği görüşmenin öncesinde Svenska Dagbladet’e konuşan Stockholm Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü’nden (SUITS) Doç. Dr. Paul T. Levin de Erdoğan’ın bu tarz içerikler konusunda aşırı hassas olduğunu söyleyerek konunun resmi olarak gündeme getirilmese de sürece etki edebileceğini kaydetti. Türkiye’de özgür bir basının olmadığını ve insanların bu programın İsveç hükümeti tarafından onaylandığı şeklinde yorumlayabileceğini söyleyen Levin; “İsveç’te bizim özgür medyaya sahip olmamız ve devlet televizyonunun devlet kontrolünde olmaması belki AKP taraftarları tarafından tam olarak hoş karşılanmıyor. Çünkü bu, rejimin devlet medyasında ne yayınlanacağı ile ilgili sıkı bir denetim uyguladığı Türkiye’de böyle değil” dedi.

Levin ayrıca, İsveç hükümetinin SVT’de yayınlanan programın zamanlamasından tam olarak memnun olup olmadığı konusunda şüpheli olduğunu söyledi.

‘ERDOĞAN’LA GÖRÜŞMEDE PROGRAMI KONUŞMADIK’

Öte yandan dün Prag’da gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve Finlandiya Başbakanı Sanna Marin bir araya geldi. Erdoğan, İsveç sokaklarında ve parlamentosunda ‘teröristler’ olduğu müddetçe İsveç’in NATO adaylığını durduracaklarını söylerken, Finlandiya’nın üyeliğine ise yeşil ışık yaktı.

Andersson toplantı öncesinde basına verdiği demeçte, SVT’deki programın toplantıda gündeme gelmesi durumunda İsveç’te basının özgür olduğunu ve SVT’nin hükümetten bağımsız olduğunu söyleyeceğini açıklamıştı. Görüşme sonrası açıklama yapan Andersson, Erdoğan’ın toplantıda konuyu gündeme getirmediğini belirtti. Andersson ayrıca, İsveç’te hükümetle de dalga geçilmesinin olağan dışı bir durum olmadığını ifade etti.

Öne çıkan haberler!